Edit Template

Tapu Sicilindeki Şerhin Terkini Davası Nedir?

Tapu siciline işlenen şerhler ve beyanlar, taşınmazın hukuki durumunu açıklayıcı veya sınırlayıcı nitelikte olabilir. Ancak zaman içerisinde bu şerhler amacını yitirebilir, hukuki dayanağını kaybedebilir ya da geçerliliğini yitirebilir. Bu durumda taşınmaz maliki, şerhin terkini davası açarak kaydın gerçeğe uygun hale getirilmesini talep edebilir.

Görevli ve Yetkili Mahkeme

Tapu sicilindeki şerhin terkini davası, taşınmazın bulunduğu yer asliye hukuk mahkemesinde açılır.

Kimler Davalı Olarak Gösterilmelidir?

Davanın doğru kişilere yöneltilmesi çok önemlidir. Somut olayın niteliğine göre:
– Şerhi koyan idare,
– Lehine haciz konulan alacaklı,
– Tapu sicil müdürlüğü,
davalı olarak gösterilebilir.

Kamulaştırmada 31/b Şerhi ve Şerhin Terkini Davalarındaki Durumu

Taşınmazın tapu kaydına idare lehine şerh işlenmesi mümkündür. Bu şerh, idarenin haklı, meşru ve hukuken korunmaya değer üstün yararını teminat altına almak amacıyla konulur. Uygulamada en çok şerhin terkini davasına konu olan şerhlerden biri 31/b şerhidir.

2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 7/son maddesinde; “İdare tarafından, şerh tarihinden itibaren altı ay içinde 10. maddeye göre kamulaştırma bedelinin tespiti ile idare adına tescili isteğinde bulunulduğuna dair mahkemeden alınacak belge tapu idaresine ibraz edilmediği takdirde bu şerh tapu idaresince resen sicilden silinir” hükmü yer almaktadır. Yine aynı Kanun’un “Yasak İşler ve Eylemler” başlıklı 31. maddesinin b bendinde; “Mahkemece 10’uncu madde uyarınca yapılan tebligat, davet veya ilanen tebliğden sonra taşınmaz malın başkasına devir ve ferağ veya temliki“nin yasak olduğu düzenlenmiştir.

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi E:2022/11058, K:2023/1619, T: 22.02.2023
“Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazların geldiği 319 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında davalı idare adına 9 Ekim 2002 tarihinde kamulaştırma şerhi konulmasına rağmen 6 aylık süre içerisinde bedel tespit ve tescil davası açılmadığı, şerhlerin yenilenip 26.04.2005 tarihli ve 1498 yevmiye numarası ile kaydedilerek taşınmazın gördüğü yenileme, ifraz ve imar uygulaması işlemlerinden sonra da dava konusu taşınmazların tapu kaydında, bu şerhlerin terkin edilmeden aynen aktarıldığı ve yasal düzenlemeye rağmen resen terkin edilmediği, dava tarihinde de mevcudiyetini sürdürdüğü, 24.04.2001 tarihinde 4650 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikle idare tarafından, şerh tarihinden itibaren altı ay içinde 10 uncu maddeye göre kamulaştırma bedelinin tespitiyle idare adına tescili isteğinde bulunulduğuna dair mahkemeden alınacak belge tapu idaresine ibraz edilmediği takdirde, bu şerhin tapu idaresince resen sicilden silineceği hükme bağlanmış olup somut olayda yasada belirtilen 6 aylık süre fazlasıyla geçmiş olmasına rağmen, 30.12.2016 tarihli imar uygulamasındaki tescil işlemi sırasında dahi dava konusu taşınmazlardaki şerhlerin, koşulları oluştuğu halde resen silinmediği gibi yeni tapu kayıtlarına da aktarıldığı, davalı idarenin kamulaştırma iradesinin devam ettiği ve kamulaştırma şerhinin kaldırılmaması gerektiğine ilişkin beyanı da dikkate alındığında ve bu haliyle mülkiyet hakkının davalı lehine sınırlandırıldığı tapu idaresince şerh kaldırılmadığından taşınmaz maliki tarafından taşınmazın bulunduğu yer asliye hukuk mahkemesinde şerhin kaldırılması için iş bu davayı açmakta hukuki yararının bulunduğu bu nedenlerle bozma ilamına karşı direnilmesine karar verilmiştir.

Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 373 üncü maddesinin beşinci fıkraları uyarınca ONANMASINA..”

Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarında da görüldüğü üzere, idarenin süresi içinde gerekli işlemleri yapmaması halinde 31/b şerhi amacını yitirmekte ve maliklerin “şerhin terkini davası” açmasında hukuki yarar bulunduğu kabul edilmektedir.


Kamulaştırmasız El Atma Davalarında 31/b Şerhinin Durumu

Kamulaştırmasız el atma nedeniyle açılan tazminat davaları, hukuki niteliği itibariyle haksız fiil davalarıdır. Bu davalarda hükmedilen bedel bir kamulaştırma bedeli değil; idarenin haksız müdahalesinin karşılığı olan tazminattır.

Yargıtay uygulamasına göre, bu tür davalarda yalnızca Kamulaştırma Kanunu’nda yer alan taşınmazın değerinin belirlenmesine ilişkin hükümler kıyasen uygulanabilir. Ancak usulüne uygun bir kamulaştırma işlemi yapılmadığından, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 31/b maddesinin kıyasen uygulanması mümkün değildir.

Nitekim Yargıtay 5. Hukuk Dairesi’nin 10.04.2025 tarihli kararında (E.2025/1437, K.2025/4836):

“Kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan tazminat davalarında, 2942 sayılı Kanun’un yalnızca taşınmazlara değer biçilmesine ilişkin hükümleri kıyas yoluyla uygulanabilir. Ancak 31/b maddesinin kıyasen uygulanması mümkün değildir… Taşınmazdan kamulaştırma yapılmaksızın geçirilen enerji nakil hattı nedeniyle davalı idare lehine irtifak hakkı tesis edilmesi gerekirken, bunun yerine 31/b maddesi uyarınca ‘satılamaz’ şerhi konulması maddenin düzenleme amacına aykırıdır. Bu nedenle dava konusu şerhin kaldırılması gerekir.” şeklinde hüküm kurularak, 31/b şerhinin kamulaştırmasız el atma davalarında uygulanamayacağı açıkça ortaya konulmuştur.

Eğer taşınmaz tapusuna 31/b şerhi, fiilen kamulaştırma yapılmadan yalnızca kamulaştırmasız el atma süreciyle bağlantılı olarak işlenmişse, bu şerh “şerhin terkini davası” yoluyla kaldırılabilir.

Yargıtay İçtihatlarından Örnekler

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu (03.05.2006, E:2006/1-144, K:2006/259):
“Tapu kaydındaki hükümsüzlük şerhi herhangi bir yargısal karara dayanmadığından hukuki sonuç doğurmaz.”

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu (09.07.2008, E:2008/11-482, K:2008/489):
“Davacı, tapu kaydındaki hacizlerin kaldırılmasını istediğine göre kooperatif yanında haciz koyduranlara karşı da dava açması gerekir. Mahkemece, dava konusu tapu kaydı üzerine haciz koyduranlara karşı dava açılabilmesi için süre verilip, dava açılması halinde her iki dava birleştirilerek sonucuna göre karar vermek gerekir.”

Yargıtay 5. HD (17.02.2025, E:2024/6074, K:2025/1909):
“Halihazırda tapuda bulunan şerhin amacını yitirdiği anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik yoktur.”

Yargıtay 14. HD (26.05.2021, E:2018/3288, K:2021/3519):
“Davaya konu şerh, ilgili kurumlarca tapu siciline keyfi olarak değil, kanun hükmünün bir gereği olarak yazıldığından, bu hüküm ilga edilmediği veya iptal edilmediği sürece şerhin tapu kaydından silinmesi için haklı ve hukuka uygun bir gerektirici sebep de mevcut değildir.”

Sonuç

Tapu siciline işlenen şerhler, taşınmazın hukuki güvenliği için önemli olmakla birlikte; amacını yitirmiş, süresi dolmuş veya hukuki dayanağını kaybetmiş şerhler “şerhin terkini davası ile kaldırılabilmektedir. Özellikle kamulaştırma süreçlerinde konulan 31/b şerhlerinin, süresinde işlem yapılmaması veya kamulaştırmasız el atma davaları ile bağlantılı olarak konulması halinde, mahkeme kararıyla terkin edilmesi mümkündür.

Bu nedenle, böyle bir uyuşmazlıkla karşılaşan tarafların, hak kaybına uğramamaları için uzman bir hukukçudan profesyonel destek almaları önemle tavsiye edilir.

Makalemizi Paylaşabilirsiniz.

Pelin Yılmaz Hukuk Bürosu olarak, uzman ekibimizle birlikte sizinle çalışmaya hazırız.

Hukuki ihtiyaçlarınızı karşılamak, hukuki sorunlarınıza çözüm bulmak ve danışmanlık hizmetleri sunmak için buradayız. Müvekkillerimize en iyi hukuki destek ve çözümleri sağlama taahhüdüyle, sizinle işbirliği yapmayı dört gözle bekliyoruz. Lütfen bizimle iletişime geçmekten çekinmeyin, size nasıl yardımcı olabileceğimizi konuşmak için her zaman buradayız.

© 2025 Pelin Yılmaz Hukuk Bürosu (www.pelinyilmaz.av.tr) Tüm hakları saklıdır.