İş ilişkisinde borcun ibra yoluyla sona ermesi Türk Borçlar Kanunu 420. Maddesinde düzenlenmiştir.
V. Ceza koşulu ve ibra
MADDE 420- Hizmet sözleşmelerine sadece işçi aleyhine konulan ceza koşulu geçersizdir.
İşçinin işverenden alacağına ilişkin ibra sözleşmesinin yazılı olması, ibra tarihi itibarıyla sözleşmenin sona ermesinden başlayarak en az bir aylık sürenin geçmiş bulunması, ibra konusu alacağın türünün ve miktarının açıkça belirtilmesi, ödemenin hak tutarına nazaran noksansız ve banka aracılığıyla yapılması şarttır. Bu unsurları taşımayan ibra sözleşmeleri veya ibraname kesin olarak hükümsüzdür.
Hakkın gerçek tutarda ödendiğini ihtiva etmeyen ibra sözleşmeleri veya ibra beyanını muhtevi diğer ödeme belgeleri, içerdikleri miktarla sınırlı olarak makbuz hükmündedir. Bu hâlde dahi, ödemelerin banka aracılığıyla yapılmış olması zorunludur.
İkinci ve üçüncü fıkra hükümleri, destekten yoksun kalanlar ile işçinin diğer yakınlarının isteyebilecekleri dâhil, hizmet sözleşmesinden doğan bütün tazminat alacaklarına da uygulanır.
İbra sözleşmesi iş ilişkisinden doğmuş borçlar için düzenlenir. İş sözleşmesi veya iş kazasından doğan alacak bulunmalıdır. İbra belgesi işçi tarafından imzalanmalı ve borçluya verilmelidir. İbra sözleşmenin düzenlenmesi sırasında irade fesadına uğrayan kişi ibranın iptalini bir yıllık sürede isteyebilir. İrade fesadı iddiasında bulunan ispatla yükümlüdür.
İbra sözleşmesine konu olan alacaklar;
– Kıdem tazminatı
– İhbar tazminatı
– Fazla çalışma ücreti
– Hafta tatili, genel tatil, ikramiye
– Yıllık izin ücreti ve diğer işçilik alacakları,
– İş kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat alacakları.
İşçilik alacağı ibraname düzenlendiği sırada doğmuş ve çekişmesiz olmalıdır. İş sözleşmesi devam ederken düzenlenen ibra geçersizdir. Bu nedenle iş sözleşmesinin sona erdiği tarihin tespiti ibranın geçerliliği için önemlidir. İbra yazılı olarak yapılmalıdır. Yazılılık geçerlilik şartıdır. Taraflar ibra konusunda anlaşmış olmalıdırlar. Tüzel kişiler adına işveren temsilcisi ibra sözleşmesi düzenleyebilecektir. İbra sözleşmesinin düzenlenmesi ile iş sözleşmesinin sona erdiği tarih arasında bir aylık sürenin geçmiş olması zorunludur. Bir aylık sürenin geçmiş olması geçerlilik şartıdır. Ancak düzenlenen ibraname miktar içeriyorsa, içerdiği miktar yönünden makbuz yani ödeme hükmünde kabul edilmektedir.
İbranamede yer alması gereken diğer zorun unsurlar alacak türü ve ödenen miktardır. Bu iki unsurdan birinin eksikliği kesin hükümsüzlük nedenidir. Ödemelerin ibranamede yazan tutara göre eksiksiz olarak banka yoluyla yapılması gereklidir. İşçilik alacaklarına dair yürütülen davalarda banka kayıtları talep edilmelidir.
Yargıtay farklı tarihlerde verdiği kararlarda ibraname ile ilgili kabullerde bulunmuştur. Bu kabullerden bir kaçı şöyledir;
-İbra sözleşmesi, niteliği gereği borcu kısmen veya tamamen sona erdiren bir sözleşmedir ve her aşamada ileri sürülebilir.
-Tarih içermeyen ibranameye itibar edilemez.
-Miktar içerse dahi işçi savunması ile çelişen ibranameye itibar edilmez.
-İbranamede tanzim tarihinin bulunması zorunludur.
-Genel ifadeler içeren ibraname geçersizdir.
İş hukukunda uzman hukukçularla çalışmanız hak kayıplarına uğramamanız için önemlidir.