Kararda miras bırakan kişinin taşınmazlarının pek çoğunu oğullarına satış yoluyla devretmesi üzerine diğer mirasçılardan mal kaçırmak amaçlı muvazaalı satış yapıldığı iddia edilerek açılan davanın temyiz incelenmesidir.
1. Hukuk Dairesi 2019/1273 E. , 2020/6810 K.
“…parsel sayılı taşınmazlarını ise davalı oğlu …’ya satış suretiyle devrettiğini, anılan temliklerin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek miras payları oranında iptal ve tescile karar verilmesini istemişler, davacı … aşamada davalı …’ya karşı açtığı davadan feragat etmiş, davacı … yargılama aşamasında ölmüş ve mirasçıları yargılamaya devam etmişlerdir.Davalılar, devirlerin bedel karşılığında yapıldığını, miras bırakanın davacılara da taşınmaz verdiğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, miras bırakanın davalı …’ya yaptığı satışta davacı …’nin vekil sıfatı ile katıldığı ve davacı …’ın da …ya karşı açtığı davadan feragat ettiği gerekçesiyle … aleyhine açılan davanın reddine, davalılar … ve … bakımından muvazaa iddiasının kanıtlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairece, “…miras bırakanın ölüm tarihi itibariyle terekesinden para çıkmadığı, 09.09.2002 tarihli ve “senettir” başlıklı miras bırakanın parmak izi bulunan belgede miras bırakan Hasan’ın dava dışı 107 ada 12 ve 155 ada 18 parsel sayılı taşınmazlarda davacı kızlarına yer verdiği, 15.1988 tarihli “anlaşma senedidir” başlıklı miras bırakan ile davacı Hatice’nin imzası bulunan belgede davacı …’nin ada/parsel numarası belirtmeden “… mevkiinde” bulunan taşınmazda babasının kendisine yer verdiğini, babasından başkaca isteği olmayıp hak iddia etmeyeceğini belirttiği, ayrıca dava dışı mirasçı …’nin … Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/202 E sayılı dosyasında aynı davalılara karşı aynı taşınmazlar için açtığı davanın 27.07.2009 tarihli celsesinde davalı tanığı olarak dinlenen eldeki davanın davacısı Hatice’nin imzalı beyanında “davacı ablamdır davalılar ise kardeşlerimdir, babamın bir geliri yoktu. Yerlerini satarak geçiniyordu, yerlerini babam davalı kardeşlerime sattı, davalı kardeşlerimin durumları iyidir, babam bizlere yerimi siz alın satacağım diyordu. Bizler de yani ben dava konusu yerler o zaman değerli olmadığı için almak istemedim, kardeşlerimiz satın aldı. hatta babam bana yer de vermişti, ayrıca babam tüm malını satmadı, yine bizlere yer kaldı. Ben davalı kardeşlerimin babama para vererek yer satın aldıklarını iyi biliyorum, yani babam yerlerini kardeşlerime sattı, babam ayrıca bizler dışında başkalarına da çok yer sattı. Çünkü paraya ihtiyacı vardı” dediği ve bu beyanın mahkeme dışı ikrar niteliğinde olduğu ve tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde miras bırakanın davalılara yaptığı devirlerin muvazaalı ve mal kaçırma amaçlı olmayıp gerçek satış olduğu sonucuna varılmaktadır. Hal böyle olunca, davanın tümden reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru değildir….” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davacı ve müdahil davacıların davasının reddine karar verilmiştir.Karar, davacı vekili ve müdahil davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi …’in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
-KARAR-
Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir. Davacı ve müdahil davacıların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA,”
1. Hukuk Dairesi 2019/4295 E. , 2020/6705 K.
“Taraflar arasında görülen davada;Davacı, miras bırakan babası …’nın eşinin vefatından sonra yalnızlık içine düştüğünü, bu halinden faydalanan davalı gelini …’nin … Noterliği’nin 12.08.2004 tarihli ve 4145 yevmiye numaralı vekaletnamesi ile kendisini vekil tayin ettirdiğini, anılan vekaletname uyarınca miras bırakanın 5562 parsel sayılı taşınmazdaki ¼ payını … ’a, …’in de taşınmazı …’in eşi …’ye temlik ettiğini, 6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun 19. maddesi uyarınca genel muvazaa hukuki sebebine dayalı olarak davanın açıldığını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile miras payı oranında adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı …, … ve …, miras bırakanın vekaletname ve temlik tarihinde fiil ehliyetini haiz olduğunu, taşınmaz satıldıktan sonra miras bırakana bakabilmek için taşınmazı kiraladıklarını, taşınmazın satışa çıkarılması üzerine de …’nin emekli ikramiyesi ile taşınmazı satın aldığını belirterek davanın reddini savunmuşlar; davalı … ise üvey annesi …’in anılan vekaletname ile şu anda kendilerinin oturdukları 3. kattaki daireyi babası …’nin yakın arkadaşı …’e devrettiğini, 10 ay sonra da taşınmazın babasına temlik edildiğini, …’in taşınmazda hiçbir zaman oturmadığını, her iki alım satımla ilgili tapu masraflarını da babasının ödediğini, bunu babasının kendisine söylediğini, bu davanın açılmasına sebebiyet vermediğini bildirmiştir.
Mahkemece, vekaletnamenin mirasbırakanın iradesi dışında kullanıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, davalı …, … ve … vekilinin istinafı üzerine …Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi tarafından istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.Karar, davalı …, … ve … vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi …’un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
-KARAR-
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davalı …, … ve …’nun yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,