Edit Template

Acele Kamulaştırma ve İptal Sebepleri

Acele Kamulaştırma Nedir?

Kamulaştırma, idarenin kamu yararı amacıyla özel mülkiyetteki taşınmazlara el koyabilmesini sağlayan bir hukuki işlemdir. Ancak kimi durumlarda kamu yararı olağanüstü ölçüde ön plana çıkabilir ve idarenin taşınmazlara ivedilikle ihtiyaç duyması söz konusu olabilir. Özellikle acil kullanım gerektiren hallerde, olağan kamulaştırma sürecinin beklenmesi kamu hizmetinin gecikmesine yol açabileceğinden, kanun koyucu idareye olağan usulden ayrılma imkânı tanımıştır.

2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 27. maddesi, kamu yararının ivedilikle gerçekleşmesini sağlamak amacıyla istisnai bir yöntem olarak ‘acele kamulaştırma’ kurumunu düzenlemiştir.

Acele Kamulaştırmanın Uygulama Alanı Bulabileceği Durumlar Nelerdir?

2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 27. maddesi, üç durumda acele kamulaştırma yoluna gidilebileceğini düzenlemektedir:

  1. Milli Müdafaa İhtiyacı
    1. 3634 sayılı Milli Müdafaa Mükellefiyeti Kanunu’nun uygulanması sırasında yurt savunmasının gerektirdiği hallerde.
  2. Cumhurbaşkanının Kararıyla
    1. Aceleliğine Cumhurbaşkanınca karar verilen durumlarda.
  3. Özel Kanunlarda Öngörülen Olağanüstü Haller
    1. Mevzuatta özel olarak düzenlenmiş ve olağanüstü nitelik taşıyan durumlarda. Örneğin 4737 sayılı Endüstri Bölgeleri Kanununun 4. maddesinin ikinci fıkrasında ; 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunun 6. maddesinin ikinci fıkrasında; 2634 sayılı Turizm Teşvik Kanununun148 8. maddesinin üçüncü fıkrasının (j) bendinde; 6491 sayılı Türk Petrol Kanununun 10. maddesinin ikinci fıkrasında; 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanununun 5. maddesinin on üçüncü fıkrasında ilgili idarelere acele kamulaştırma yapabilme yetkileri tanınmıştır.

Bu üç koşuldan herhangi birinin gerçekleşmesi halinde, ilgili idareler acele kamulaştırma yöntemine başvurabilir.

Acele Kamulaştırma Usulü

  1. Yeterli Ödeneğin Temin Edilmesi
  2. Kamu Yararı Kararının Alınması
  3. Kamulaştırılacak Taşınmazın Belirlenmesi
  4. İdare Tarafından Taşınmaz İle İlgili Olarak Tapu Siciline Şerh Verilmesi
  5. Acele Kamulaştırma Kararının Alınması
  6. Taşınmazın Bulunduğu Yer Asliye Hukuk Mahkemesine Başvurarak Bilirkişilerce Kıymet Takdiri Yaptırılması ve Belirlenen Değerin Bankaya Yatırılması

Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu, E. 2024/1775 K. 2024/2535 T. 23.10.2024:”Acele kamulaştırma usulü idareye kamulaştırma işlemlerinin neticelenmesini beklemeden kamulaştırılan taşınmaza el koyma imkânı tanıyan olağanüstü bir kamulaştırma usulüdür. Acele kamulaştırmada, kıymet takdiri dışındaki işlemler sonradan tamamlanmak üzere ilgili idarenin istemi ile Mahkemece yedi gün içinde o taşınmaz malın kanunda belirtilen usule göre bilirkişilerce tespit edilecek değeri idare tarafından mal sahibi adına bankaya yatırılarak o taşınmaz mala el konulabilir.

7- Acele el koyma kararı ve taşınmazın tahliyesi

Acele el koyma kararının verilmesinden sonra süreç iki ihtimal üzerinden devam eder. İlk ihtimalde, taşınmaz maliki kendisine yapılan tebligat üzerine bankaya yatırılan bedeli alıp tapuda taşınmazdan feragat edebilir. Bu durumda kamulaştırma işlemi kesinleşir ve kamulaştırma bedeli bankaya yatırılan miktar olur.

İkinci ihtimalde ise, malik belirlenen bedeli düşük bulur ve tapuda ferağ vermekten kaçınır. Bu durumda idarenin, olağan kamulaştırma prosedürünü işletmesi gerekir. Öncelikle malikle anlaşma yoluna gidilmesi denenir; tarafların uzlaşması halinde belirlenen bedel ödenerek kamulaştırma işlemi tamamlanır. Ancak uzlaşma sağlanamazsa, idare tarafından “kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil” davası açılır. Bu davada belirlenen bedel, acele el koyma aşamasında tespit edilenden daha yüksek çıkarsa, idare farkı bankaya yatırmakla yükümlüdür. Farkın yatırılması ve dekontun mahkemeye sunulması üzerine taşınmazın mülkiyeti, ancak bu dava sonucunda malik değiştirir. (Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu, E. 2015/4842 K. 2016/9 T. 18.01.2016)

Danıştay İçtihatları Çerçevesinde Acele Kamulaştırma Kararlarının Yargısal Denetimi ve İptal Sebepleri

1- Üstün Kamu Yararı ve Olağanüstü Bir Durum Olmaksızın Acele Kamulaştırmaya Başvurulması

Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu, E. 2023/891 K. 2023/1623 T. 12.07.2023: ” kamu yararının gerekli kıldığı durumlarda, kamulaştırmanın 2942 sayılı Kanunun 27. maddesi uyarınca gerçekleştirilebilmesi için yukarıda da açıklandığı üzere acele kamulaştırmanın özel ve istisnai koşullarının gerçekleşmiş olduğunun açıkça ortaya konulması gerekmektedir.”

Danıştay 6. Daire, E. 2019/21497 K. 2021/10344 T. 29.09.2021:“İncelenen davada, yukarıda anılan Anayasa ve Yasa kuralları uyarınca uyuşmazlık konusu taşınmazı kapsayan alanda millet bahçesi projesinin uygulamaya geçirilmesi amacının tek başına acele kamulaştırma yapılmasına gerekçe teşkil edemeyeceği, davalı idare tarafından acele kamulaştırma için gösterilen olağanüstü sebeplerin ve acelelik hali gerekçesinin 2942 sayılı Yasanın 27. Maddesi kapsamında olmadığı, 2942 sayılı Yasanın 27. maddesi uyarınca acele kamulaştırma yapılabilmesi için acele kamulaştırmanın koşullarının gerçekleşmiş olduğunun açıkça ortaya konulmasının gerekmesine karşın, bu koşula uyulmaksızın tesis edilen dava konusu kararda, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27. maddesinde öngörülen acele kamulaştırma prosedürünün uygulanması için gerekli olan olağanüstü durumların ve bu yönteme başvurulması ile amaçlanan kamu yararının somut olarak ortaya konulmadığından hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.”

Danıştay 6. Daire, E:2011/7828, K:2013/4308 T: 19.06.2013: “…acelelik hali ve bu hali gerekli kılan durumlar ile gerek acele kamulaştırmanın konusu gerekse acele kamulaştırılacak taşınmazlar somut ve açık bir biçimde gösterilmek suretiyle acele kamulaştırmanın kapsamı ve çerçevesinin belirlenmesi … gerekmektedir”,

2- Acele kamulaştırma için gerekli acelelik şartlarının oluştuğunun gerekçelendirilmemesi veya gerekçenin yetersiz bırakılması

Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu, E. 2021/3627 K. 2022/385 T. 09.02.2022: “…davalı idareler tarafından, kentsel dönüşüm işlemleri kapsamında yapılacak uygulamalarda 2942 sayılı Kanun’un 27. maddesi uyarınca acele kamulaştırma usulünün uygulanmasına ihtiyaç duyulduğu belirtilmekte ise de; hangi gerekçelerle acele kamulaştırma usulünün uygulanmasının istenildiği konusunda yeterince açıklamaya yer verilmediği görülmektedir. Öte yandan, Gaziosmanpaşa Belediye Başkanlığınca da, listede yer alan taşınmazların tamamının kamulaştırılmasının Belediye bütçesi açısından mümkün olmadığı belirtilmektedir. Her iki husus birlikte değerlendirildiğinde, söz konusutaşınmazların kamulaştırılması bakımından acelelik hali bulunmadığından, acele kamulaştırmaya yönelik dava konusu Bakanlar Kurulu Kararında hukuka uyarlık görülmemiştir.”

Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu, E. 2024/2929 K. 2025/222 T. 05.02.2025:”Uyuşmazlık konusu taşınmazların Trabzon Büyükşehir Belediye Meclisi kararıyla sınırları belirlenen kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanında kaldığı, proje alanındaki mevcut yapıların yıkımı ile ihale sürecinin bir an önce başlatılması amacıyla ve projenin bütünlüğü için acele kamulaştırma kararı alınmışsa da, acele kamulaştırma yoluna gidilmezse kamunun uğraması muhtemel zararlarının neler olduğunun açıkça ortaya konmadığı, davalı Belediyece acele kamulaştırma nedeniyle el koyma davasının henüz açılmadığı ve proje kapsamında herhangi bir uygulamaya başlanılamadığının belirtildiği, başka bir anlatımla dava konusu Cumhurbaşkanı Kararı’nda, acele kamulaştırma yapılmasını gerektiren nedenlerin ve “acelelik hali”nin somut olarak ortaya konulamadığı anlaşılmaktadır.”

3- Acele Kamulaştırma Kararında Taşınmazların Açıkça ve Ayrıntılı Olarak Gösterilmemesi

Acele kamulaştırma kararlarının iptaline neden olan bir diğer husus da, her bir taşınmaz açısından acelelik gerekçesinin somut ve ayrı ayrı ortaya konulmamasıdır. Yalnızca genel ifadelerle veya soyut güzergâh haritalarıyla yetinilmesi, acelelik halinin ve kamu yararının yeterince açıklanmadığı anlamına gelir.

Danıştay 6. Daire, E. 2020/4384 K. 2021/11442 T. 14.10.2021: “…kamulaştırılmasında acelelik hali bulunan taşınmazların acelelik halinin varlığı bakımından ayrı ayrı incelenmesi, her bir taşınmaz bakımından acelelik arz eden bir hususun bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi, Yasa hükümlerinde aranan şartların bulunup bulunmadığı yönünde gerekli tespitlerin yapılması, değerlendirilme sonucunda acelelik halinin varlığına karar verilen taşınmazların da tek tek belirtilmek suretiyle somutlaştırılması gerekmektedir.”

Danıştay 6. Daire, E. 2016/3700 K. 2016/3572 T. 2.6.2016: “Afet riski altındaki alanlarda sınır içinde yer alan tüm taşınmazların kamulaştırması gerekmediği gibi, her acele kamulaştırma kararının da mutlak bir afet riskine dayalı olması gerekmekmektedir. Diğer bir ifade ile acele kamulaştırma uygulamaları mutlaka birlikte olmak zorunda değillerdir. Ayrıca burada dava konusu olan acele kamulaştırma kararı sadece afet riskine dayalı değil, bunun dışında üç ayrı sebebe dayalı bulunduğu; bunlardan birincisi, hem ülkemizin hem de dünyanın kültürel zenginlikleri arasında yer alan sur içi bölgesinin bu nitelik ile bağdaşmayan, yapı ve kültür bütünlüğünü bozan veya kültürel varlıkları tahrip eden yapıların dokuya uyumlu hale getirilmesi; ikincisinin, alanda mevcut kültür varlıklarının restorasyon, bakım, onarım, güçlendirme ve iyileştirme çalışmalarının yapılması; üçüncüsünün de terör olayları sonucu zarar gören yapıların yıkım ve yenileme işlemlerinin gerçekleştirilmesi olduğu ve buna göre her bir parselin hangi nedenle acele kamulaştırma kapsamına alındığının ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekmektedir.”

Acele Kamulaştırma Kararlarının İptali Davalarında Görevli ve Yetkili Mahkeme

Danıştay Kanunu’nun “İlk derece mahkemesi olarak Danıştay’da görülecek davalar” başlıklı 24. maddesinin 1. fıkrasında, Danıştay’ın ilk derece mahkemesi olarak; Cumhurbaşkanı kararlarına … karşı açılacak iptal ve tam yargı davalarını karara bağlayacağı hüküm altına alınmıştır. Bu nedenle Cumhurbaşkanı Kararı ile acelelik kararlarının iptaline ilişkin davalar ilk derece mahkemesi sıfatıyla Danıştay’da görülmektedir.

İdare mahkemeleri, vergi mahkemelerinin görevine girmeyen ve ilk derece olarak Danıştay’da görülmeyen tüm iptal ve tam yargı davaları ile idari sözleşmelerden doğan uyuşmazlıkları çözmekle yetkilidir. Dolayısıyla,  kamulaştırma kararı, kamu yararı kararı gibi işlemlere karşı açılacak davalarda görevli yargı yeri idare mahkemesidir.

Danıştay 6. Daire, E. 2024/5104 K. 2024/4641 T. 11.07.2024:“Yukarıda belirtilen hükümler uyarınca, sadece acele kamulaştırmaya dair Cumhurbaşkanlığı kararına ilişkin uyuşmazlığın ilk derece mahkemesi olarak Danıştay Altıncı Dairesinde; kamu yararı/kamulaştırma kararı vb. kararların iptali istemiyle ilk derece yargı yeri olan İdare Mahkemesinde dava açılması gerekmektedir.”

Danıştay 6. Daire, E. 2024/4342 K. 2024/4165 T. 26.06.2024:”ivedi yargılama usülüne tabi acele kamulaştırmaya ilişkin dava konusu Cumhurbaşkanlığı Kararı ile, ivedi yargılama usulüne tabi olmayan Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’nca alınan kamu yararı kararı ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Boru Hatları ile Petrol Taşıma A.Ş. tarafından alınan kamulaştırma kararı arasında, 2577 sayılı Kanunun aradığı tarzda bir maddi veya hukuki yönden bağlılık ya da sebep sonuç ilişkisinin bulunmadığı, bu nedenle birlikte dava konusu edilmeleri mümkün olmayan söz konusu işlemler için ayrı ayrı dava açılması gerektiği ve anılan işlemlerden sadece acele kamulaştırmaya ilişkin Cumhurbaşkanlığı Kararının ilk derece mahkemesi olarak Danıştay’da dava konusu edilebileceği, Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’nun … tarih ve … sayılı kararının ve söz konusu taşınmazların kamulaştırılmasına dair Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Boru Hatları ile Petrol Taşıma A.Ş.’nin … tarih ve … sayılı ve … tarih ve … sayılı ve teknik nedenlerden dolayı değişiklik yapılmasına dair … tarih ve … sayılı işlemlerin ve anılan proje güzergahının anılan taşınmazlardan geçmesine dair işlemlerin ise İdare Mahkemesinde dava konusu edilebileceği anlaşıldığından; “

İdari Yargılama Usulü Kanun’un 34/hükmü gereğince İmar, kamulaştırma, yıkım, işgal, tahsis, ruhsat ve iskan gibi taşınmaz mallarla ilgili mevzuatın uygulanmasında veya bunlara bağlı her türlü haklara veya kamu mallarına ilişkin idari davalarda yetkili mahkeme, taşınmaz malların bulunduğu yer idare mahkemesidir.

Makalemizi Paylaşabilirsiniz.

Pelin Yılmaz Hukuk Bürosu olarak, uzman ekibimizle birlikte sizinle çalışmaya hazırız.

Hukuki ihtiyaçlarınızı karşılamak, hukuki sorunlarınıza çözüm bulmak ve danışmanlık hizmetleri sunmak için buradayız. Müvekkillerimize en iyi hukuki destek ve çözümleri sağlama taahhüdüyle, sizinle işbirliği yapmayı dört gözle bekliyoruz. Lütfen bizimle iletişime geçmekten çekinmeyin, size nasıl yardımcı olabileceğimizi konuşmak için her zaman buradayız.

© 2025 Pelin Yılmaz Hukuk Bürosu (www.pelinyilmaz.av.tr) Tüm hakları saklıdır.