Murisin vefatı ile birlikte tereke üzerinde hak sahibi olan mirasçılar bu durumu mirasçılık belgesi alarak ispatlayacaktır. Mirasçılık belgesinin iptali mümkündür.
14. Hukuk Dairesi 2020/1063 E. , 2020/8452 K.
Dava, mirasçılık belgesinin iptali ve tapu iptali tescil, karşı dava ise mirasçılık belgesinin iptali talebine ilişkindir.
Davacılar vekili, kök muris …’nin 21.07.2005’te evli ve çocuksuz öldüğünü, tarafların kök murisin bir kısım mirasçıları olduğunu, Şişli Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/1504-1705 E. K. sayılı mirasçılık belgesinde mirasçı olarak sadece kök muris …’nin eşi olan …’nin belirlendiğini, anılan verasete dayanılarak kök murise ait 13660 ada 18 parsel sayılı taşınmazda bulunan 1 ve 2 numaralı bağımsız bölümlerin davalıların murisi olan … adına intikal ettirildiği, yine murise ait 1103 ada 2 parsel sayılı taşınmazda bulunan 23 numaralı, 2012 ada 225 parselde bulunan 9 numaralı, 319 ada 1 parselde bulunan 32 numaralı bağımsız bölümlerin kök murisin ölümünden bir gün önce …’ye satış yoluyla devredildiğini, …

1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/2165-2135 E. K. sayılı mirasçılık belgesine göre kendilerinin de mirasçı olduklarını belirterek, Şişli Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/1504-1705 E. K. sayılı mirasçılık belgesinin iptaline, kök murise ait olan anılan taşınmazlarda tapu iptaliyle tarafların mirasçılık belgeleri oranında adlarına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Cevap ve karşı dava dilekçesinde, kök murisin evli ve çocuksuz vefat ettiğini, 3. Zümre mirasçılarındaki büyük ana ve büyük babaların, büyük ana ve büyük babalardan birinin muristen önce ölmüş olması durumunda büyük ana ve büyük babaların çocuklarının sağ kalan eşle birlikte mirasçı olabileceğini, davacıların büyük ana ve büyük babaların torunları olduğunu, davacıların mirasçılık sıfatları olmadığından dava ehliyetlerinin bulunmadığını, intikal ve satışın hukuka uygun olduğunu belirterek davanın reddine, davacıların dayanağı olan, … 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/2165-2135 E. K. sayılı mirasçılık belgesinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece davanın reddine, karşı davanın kabulüne … 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/2165- 2135 E.K. sayılı mirasçılık belgesinin iptaline, karar verilmiştir.
Hükmü, davacı- karşı davalılar vekili temyiz etmiş, Dairemizin 09.12.2019 tarihli, 2016/19146 Esas, 2019/8398 Karar sayılı ilamıyla hükmün onanmasına karar verilmiştir.
Bir kısım davacı- karşı davalılar vekili karar düzeltme talebinde bulunmuştur.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 29. maddesi hükmünde; bir kimsenin sağ veya ölü olduğunu veya belirli bir zamanda ya da başka bir kimsenin ölümünde sağ bulunduğunu ileri süren kimsenin iddiasını ispat etmek zorunda olduğu, TMK’nın 30. maddesinde doğum ve ölümün nüfus sicilindeki kayıtlarla ispat olunabileceği, nüfus kütüklerinde kayıt bulunmaması veya bulunan kaydın doğru olmadığının anlaşılması halinde gerçek durumun her türlü delille kanıtlanabileceği açıklanmıştır. Hukukumuzda çekişmeli yargıya tabi davalarda “taraflarca hazırlama ilkesi” geçerlidir. Hakim tarafların talepleriyle bağlı olup talepte bulunan tarafın iddia ettiği olaylar ve ileri sürdüğü deliller ile yetinerek karar vermek zorundadır. Çekişmesiz yargıya tabi davalarda ise re’sen araştırma ilkesi egemendir. Hasımsız açılan ve çekişmesiz yargıya tabi olan davalarda verilen kararlar kesin hüküm teşkil etmediği gibi bu kararlar açılacak bir iptal davası sonucunda değiştirilebilir veya ortadan kaldırılabilir.
Mirasçılık belgesi verilmesine ilişkin davada irs ilişkisi kural olarak nüfus kayıtları ile ispat olunur. Nüfus kayıtları belgeledikleri olguların doğruluğuna kanıt oluşturur. Bunların içeriğinin doğru olmadığının ispatı kanunlarda başka bir hüküm bulunmadıkça herangi bir şekle tabi değildir. (TMK md.7) Hakim çekismesiz yargıda re’sen araştırma ilkesi uyarınca, davanın ispatı için gerekli bütün delillere başvurabilir.
Mirasçılık belgesinin iptali halinde, hukuksal durumlarının etkilenmesi sözkonusu olabileceğinden iptali istenilen mirasçılık belgesinde hak sahibi olarak gösterilen kişilerle, davadan önce ölmüş ise bunların tüm mirasçılarının davada taraf olarak gösterilmesi, yine davalılardan herhangi birinin yargılamadan sonra ölmesi halinde de davanın mirasçılarına yönlendirilerek mirasçılar aleyhine sürdürülmesi, hükmün de mirasçı oldukları gösterilerek mirasçılar hakkında verilmesi gerektiği göz önünde bulundurulmalıdır.
Somut olayda, dava mirasçılık belgesinin iptali, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece her talep hakkında ayrı ayrı hüküm kurulmamış, tapu iptali ve tescil istemine ilişkin de yeterince gerekçe gösterilmeden davanın reddine yönelik hüküm verilmiştir. Tapu iptali ve tescil talebi, mirasçılık belgesindeki mirasçıların mirasçılığına ve paylarının iptaline bağlanmış olduğundan HMK’nin 167. maddesi gereğince davacıların tapu iptali ve tescil istemlerinin bu davadan ayrılarak yeni bir esasa kaydedilmesi ve tapu iptali ve tescil davasında HMK’nin 165. maddesi gereğince mirasçılık belgesinin iptali davasının sonucunun beklenilmesi gerekir.
Karşı davada ise, iptali istenilen … 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/2165- 2135 E. K. sayılı mirasçılık belgesinde mirasçı olarak gösterilen………..davada taraf olmadıkları anlaşılmaktadır. Adı geçen kişiler (öldüyse mirasçıları) davaya dahil edilmeli, bu şekilde taraf koşulu gerçekleştirildikten sonra davanın esasına girilmeli, taraflardan varsa başkaca da delilleri de sorulup saptanmalı, toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Mahkemece, taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu nedenlerle hükmün bozulması gerekmiştir.
14. Hukuk Dairesi 2016/18879 E. , 2020/8391 K.
“Dava, İİK’nun 121. maddesi uyarınca alınan yetki belgesine dayalı olarak alacaklı tarafından açılan ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davalılardan …’in davacıya olan borcundan dolayı … 2. İcra Müdürlüğünün 2007/14584 Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, borçlunun elbirliği halinde paydaşı olduğu … İli, Merkez İlçesi, 1425 ada 3 parsel, 1426 ada 5 ve 7 parsel, 1427 ada 13 parsel, 1429 ada 5 parsel sayılı taşınmazlarda borçlunun hissesine alacak nedeniyle haciz konulduğunu ve icra mahkemesinden iş bu davayı açmak üzere yetki verildiğini belirterek dava konusu 5 adet taşınmazda ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu taşınmazlar üzerindeki ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan davalardır.
Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçı diğer paydaşlara karşı açar. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.
Somut olaya gelince; dosya içerisinde bulunan kayıt maliki … kızı …’in mirasçılarını gösterir İstanbul 17. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/105 Esas, 2012/609 Karar sayılı mirasçılık belgesi ile İstanbul 18. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/456 Esas, 2014/669 Karar sayılı mirasçılık belgesinin birbirinden farklı ve çelişkili olduğu görülmüştür. Mahkemece davacı vekiline anılan iki mirasçılık belgesi arasındaki çelişkinin giderilmesi için süre verilip bu çelişki giderilip taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esasına girilerek karar verilmesi gerekirken, iki mirasçılık belgesi arasındaki çelişki giderilmeden eksik incelemeyle davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş,”