Yıllık izin dinlenme hakkı kapsamındadır ve Anayasa 50. maddesi ile güvence altına alınıştır. İş Kanunu 53. Maddesinde ve Yıllık Ücretli İzin Yönetmeliğinde sosyal hak olarak düzenlenmiştir. Yıllık çalışma izninin işçi tarafından hak edilebilmesi için bir yıl çalışmış olmalıdır. Hak edilen yıllık izin hakkının kullandırılması kural olmakla birlikte işveren ve işçi anlaşarak sonraki yılların izinleri ile birleştirilerek kullandırılabilir. İşverence yıl içinde verilmiş ücretli veya ücretsiz diğer izinler yıllık izinden mahsup edilemez. Çalışırken yıllık izin ücreti istenemez. Yıllık izin ücreti talep etme süresi 5 yıldır ve fesihten itibaren başlar. Yıllık iznin kullanıldığının veya ücretinin ödendiğinin ispat yükü işverendedir. Bu konuda ispat yıllık izin defteri veya diğer yazılı belgelerle kanıtlayabilecektir. Yazılı belge yoksa işçiye yemin teklif edilebilir. Mevsimlik işçilikte yıllık izin hakkı doğmasa da aralıklarla çalıştırma ve bir yılı doldurma halinde yıllık izin hakkı doğacaktır.
Yıllık izin ücreti brüt ücret üzerinden hesaplanır. İşçinin bir günlük ücretinin izin günü sayısıyla çarpılarak bulunur. Yıllık izin ücretinde diğer tatillerde yapılan indirimler yapılmaz Yıllık izin ücretinde mevduata uygulanacak en yüksek faizdir.
23. Hukuk Dairesi 2019/2270 E. , 2020/4363 K.
“İşçilik alacakları işveren tarafından ödenen işçinin; yüklenici işçisi olması, sözleşme ücretine işçinin ücret ve sosyal haklarının dahil olması, işverenin işçilik alacaklarından sorumlu olacağına dair sözleşmede bir hüküm bulunmaması hususları nazara alındığında davacı işverenin işçiyi çalıştıran yüklenicilerden ödediği bedeli ve ferilerinin tamamını talep etme hakkı bulunduğunun kabulü gerekir.
Hizmet alım ihaleleri aynı yüklenici tarafından alındığı gibi, değişik yükleniciler tarafından da alınabilmektedir. Bu halde işyeri devri suretiyle işçiler yeni yükleniciye devredildiği için hizmet akitleri kesintiye uğramadan devam etmekte ve işçilik alacakları da bu doğrultuda hesaplanmaktadır.
İşçiye ödenen kıdem tazminatı iş sözleşmesinin feshedildiği tarihteki giydirilmiş ücret üzerinden hesaplanmakta olup bu kıdem tazminatının tamamından işçiyi çalıştırdıkları dönemle orantılı olarak yükleniciler işverene karşı sorumludurlar.
Yıllık izinler kullanılmadığı taktirde iş sözleşmesinin feshi ile ücrete dönüşmektedir. Sözleşmeyi feshedenin son yüklenici olduğu ve yıllık izinlerinde bu fesih ile ücrete dönüştüğü gözönüne alındığında yıllık izin ücretinden son yüklenici sorumlu olacaktır.”
9. Hukuk Dairesi 2016/32919 E. , 2020/18001 K.
“Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Taraflar arasında davacının yıllık izin ücreti alacağı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 59. maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir sebeple sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada sözleşmenin sona erme şeklinin ve haklı olup olmadığının önemi bulunmamaktadır.
Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü, işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile ispatlamalıdır. Bu konuda ispat yükü üzerinde olan işveren, işçiye yemin teklif edebilir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 31. maddesinde, hakimin davayı aydınlatma ödevi düzenlenmiş olup madde uyarınca, hakim uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabileceği, soru sorabileceği ve delil gösterilmesini isteyebileceği düzenlenmiştir. Somut olayda, davacı dava dilekçesinde yıllık izinlerin kullandırılmadığını ve ücretinin ödenmediğini iddia etmektedir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda; davalıya ait işyerinde 02.10.2000-31.05.2011 tarihleri arasında sayaç okuma işçisi olarak 10 yıl 7 ay 29 gün çalıştığı ve 166 gün izin hakkı bulunduğu tespit edilerek hesaplanan yıllık izin ücreti alacağının mahkemece hüküm altına alındığı anlaşılmaktadır. Davacının on yılı aşan süre ile çalışmasına rağmen izin kullanmaması hayatın olağan akışına aykırı olduğundan 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 31. maddesi uyarınca hakimin davayı aydınlatma ödevi kapsamında davacının çalışma süresi boyunca herhangi bir zamanda yıllık ücretli izin kullanıp kullanmadığı, kullanmış ise kaç gün kullandığı hususu açıklattırılarak davacı beyanı ile birlikte tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.”